Fulya Erdem/ferdem@stargazete.com20 yaşındayken bir elektrik süpürgesini sermaye yaparak kurduğu temizlik şirketinin tek elemanı olan Cevat Turan, pencere silerek ve toz alarak büyüdü. Temizliğe, güvenliği, restorancılığı ve emlak danışmanlığını da ekleyen Turan’ın hedefi, yurt dışına açılmak.
İlk işi çobanlıktı… Garsonluk, fırıncılık yaptı, kiremit ocaklarında çalıştı. En son baba yadigarı mesleği kasaplıkla devam etti. Bir yandan da akşamları entellektüel toplantılara katılıyor, kendinden yaşça büyük arkadaşlarıyla dünyayı kurtarıyor, edebiyat ve sanat sohbetleri yapıyordu. Hayali gazeteci olmaktı. Ancak temizlik, güvenlik, ilaçlama, restoran işletmeciliği ve gayrimenkul danışmanlığı konularında faaliyet gösteren bir grup şirketinin patronu oldu. O, Mis Group Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Turan. 20 yaşında kurduğu temizlik şirketinin tek personeli kendisiydi. Telefonu bile yoktu, tek sermayesi elektrik süpürgesiydi. 25 yılda tırnaklarıyla kazıyarak 50 milyon lira ciroya ulaşan şirketlerini yöneten Turan’ın, şimdiki hedefi şirket hisselerinin, bir zamanlar temizliğini yaptığı Borsa’da işlem görmesi.
-Çocuk denecek yaşta kurduğunuz ve 6 şirketi içinde barındıran Mis Group’un bugünlere gelmesi tam bir başarı öyküsü… Hikayenizi anlatır mısınız?
1966 Çorum doğumluyum. 11 kardeşiz. Babamız canlı hayvan ticareti ve kasaplık yapardı. Biz babamızı zengin sanırdık ama vefatından sonra işi borçla çevirdiğini anladık. Köyde hayvanların yemini verirdim. Babamın vefatından sonra 16 yaşındayken kiremit ocaklarında çalışmaya başladım. Liseyi bırakmak zorunda kaldım. Garsonluk yaptım, fırında çalıştım. Bir süre kasaplık yaptım. Akşamları da entelektüel tartışmalar içine giriyor, arkadaşlarımızla dünyayı değiştirme sohbetleri, sanat ve edebiyat üzerine felsefi tartışmalar yapıyorduk. Askerden döndükten sonra İstanbul’a yerleştim ve 20 yaşında temizlik şirketimi kurmuştum.
-20 yaşında şirket sahibi olup da 50 milyon cirolu bir büyüklüğü yönetmek nasıl bir şey…
Sultanahmet’te bir ofis kiralayıp bir de eskiciden elektrik süpürgesi aldım. Sermayem bu oldu. Avukat bürolarını temizlemeye başladım. Telefonumuz bile yoktu. Kapı kapı dolaşıyor kendimi tanıtıyor, belli sürelerle uğrayıp irtibat kuruyordum. 1 yıl şirketin tek elemanı bendim. Temizlik işi büyüdü ve 1991’de haşere ilaçlama firması da kurdum. Ardından da güvenlik geldi.
-Şimdi neler yapıyorsunuz?
Toplam 4 bin 500 kişilik istihdamla yılda 50 milyon lira ciro yapıyoruz. 300’e yakın müşterimiz var. İlaçlama, güvenlik teknolojileri gibi alanlarda da hizmet veriyoruz. Teknoloji tarafında da tedarikçi olduk. Ranger markasıyla alarm izleme sistemi kurduk. Sektörde dernekler kurduk, temizlik zirveleri yaptık, dergi çıkardık, yasal düzenlemelerle ilgili çalışmalar yaptık, standartları oturtmaya çalıştık. Kocaeli Üniversitesi’nde 2 yıllık meslek yüksek okulunu açtık. Yarı açık cezaevlerindeki mahkumlara eğitim verdik. Sertifikalandırdık onları, meslek edinmelerine yardımcı olmak için. Bir de Meyyali var tabii. Modern Türk mutfağı ile devam ediyoruz. Kır düğünleri yapıyoruz. Fazıl ve müzik organizasyonlarımız, kahvaltılarımız var.
-Hedef ve projelerde neler var?
İstihdamda yüzde 15’lik artış öngörüyoruz. Bu yıl 690 kişilik yeni istihdam öngörmekle birlikte, yapmayı düşündüğümüz şirket satın alma projeksiyonuyla bu sayının bin 500 olmasını hedefliyoruz. Küçük ve orta ölçekli şirketleri toplayacağız. 20 büyük ilde franchise vereceğiz. Yabancı ortaklık talepleri de var. Yüzde 30 büyüme hedefliyoruz. Satın almalarla beraber 2017’ye kadar ciroda 200 milyon lirayı aşacağız. Ayrıca yurt dışına da uygun bir yerel ortakla Türk Cumhuriyetleri ve yakın bölgelere gidebiliriz.
-Temizlik ve güvenlik sektörüne ilişkin neler söylersiniz?
Güvenlik sektöründe 2013 yılında yüzde 4 istihdam artışı bekleniyor. Özellikle son yıllarda giderek artan oranda özel güvenlik elemanlarına ihtiyaç duyuluyor. Gelire paralel olarak can ve mal güvenliğinin riskleri artıyor. Son 10 yıldaki yapılaşma güvenlik ve temizlik sektöründe iş olanağını artırdı. Şu an Türkiye’de 300 bin güvenlik, 417 bin de temizlik elemanı var. AVM’lerin varlığı ve yapılaşmalardaki kentsel dönüşümlerde yapılan büyük tesislerin korunmasının artık devlet tarafıyla ve polis ile korunmasının imkansız olduğunu görülmeye başlandı. Bu yüzden artan oranda güvenlik elemanına ihtiyaç duyuluyor.
-Güvenlikte yasalarla ilgili bir karmaşa da vardı…
1980 yılında çıkan bir güvenlik yasası vardı. Köprüler, barajlar ve riskli bölgelerin güvenliğini sağlamak üzere kurumların kendi bünyelerinde yaması ile ilgili bir yasaydı. O yasa ile kamu ve özel sektör kendi güvenliğini sağlıyordu. Stratejik yerlerin güvenliğinin silahlı olarak sağlanabilmesiyle ilgiliydi bu yasa. Site ve toplu konutlar, AVM’lerdeki ve sivil alanlardaki güvenlik ise yasasızdı. Ama daha sonra 5188 no’lu yasa ile öteki eski yasa da kalkarak buna dönüşmüş oldu.
-Siz edebiyatçısınız da…
Şiir yazmaya daha ortaokul yıllarında başladım. ‘Usuldan Bir Hüzün’ isimli ilk şiir kitabımı 2006 yılında çıkardım. Ardından 2008 yılında ‘Gözlerine Sakla Beni’ adlı ikinci şiir kitabı yayınlandı. 8 ayrı öyküden oluşan ‘İnsanın Üşüdüğü Yer’ adlı öykü kitabım da var. Şu sıralar üçüncü şiir kitabı ve bir roman üzerinde çalışıyorum.
1980 ve 12 Eylül sürecini ifade eden bir dönemi anlatacak olan roman, içinde sağ-sol çatışmalarının olduğu bir süreci konu alacak. Ayrıca kayak ve tenis var hayatımda, yeşil beslenmeye çalışıyorum. Tabii ki kitap okuyorum.
İMKB tahtalarını silerdik şimdi halka açılacağız
Temizlik şirketimiz, 1992’de İMKB’nin temizlik işini yürütüyordu. Binanın komple temizliğini yapıyorduk. Hisse senedi fiyatlarının yazılıp silindiği tahtaları tinerle temizliyorduk. Oysa şimdi İMKB’de halka arz için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Yakında bu konuda Borsa’daki ilk şirket olmayı planlıyoruz.
Gayrimenkul danışmanlığında franchise vererek büyüyeceğiz
Gayrimenkul sektörüne adım attık. Worldmax adıyla bir şirket kurduk. İkinci el konutlarla ilgili süreci yöneteceğiz. Bir toplu konutun güvenlik ve temizlik işlerini yapıyorsak kiracının ya da mülk sahibinin bulunması ve satış ve kiralanması ile ilgili bir organizasyon olacak. Franchise ile büyüyeceğiz. Mis Grup da da franchise veriyoruz, bunun bedeli 60 bin dolar. Worldmax’ta da yatırımcılarla oturup konuşacağız, elastikiyeti olan bir çalışma olacak. 15 bin dolar civarı bir giriş bedeli olur, satıştan pay alarız. Her türlü internet, eğitim, yazılım desteği vermenin yanı sıra portföyümüzü de paylaşacağız.
Kıdem tazminatı ve kayıtdışı kanayan yara
En büyük sorun kıdem tazminatı, bu konu kanayan bir yara. Kıdem Tazminatı Fonu’nun çıkmasını en çok destekleyen sektörlerin başındayız. Müşteriyle ya da personelle bizi karşı karşıya getiren bir sorun bu. Kıdem tazminatı kalemlerinin müşteri tarafından tahsil edilemiyor oluşu ve iş kanunu gereği personele bunu vermek zorunda oluşumuz bu sorunu ortaya çıkarıyor. Bir de de kayıtdışılık var. Haksız rekabete sebebiyet veren şeylerin başında tahsis edilen güvenlik personellerinin almış olduğu maaşın SGK üzerinden değil daha alt limitlerdeki rakamlardan ödenmesi. Bu durumda sigorta yapan firmalarla karşı karşıya kalışımız söz konusu oluyor.
Kaynak: Temizleye temizleye dev oldu – Röportaj – Star Gazete http://haber.stargazete.com/roportaj/temizleye-temizleye–dev-oldu/haber-726409#ixzz2oOdV3J8R